"Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." M. Kemal Atatürk

 




GÖZÜNÜ AÇ!

"Bir suça göz yuman ikincisini davet eder."

Dün ve bugün göz yumduklarımız, bugün bize göz açtırmayanlardır. Gözümüzü açacağız, suça ortak olmayacağız. Sanat damarımızı koparmalarına izin vermeyeceğiz.

Sanata ihtiyacımız var; müziğin sesini duymak istiyoruz, oyun oynamak istiyoruz, tiyatroya gitmek istiyoruz, sinema perdesinin açılmasını bekliyoruz. Hayatımızdaki körelmeyi sanatla aşmak istiyoruz. Bozulan psikolojimizi ancak sanatla iyileştirebiliriz, buna şiddetle ihtiyacımız var. 

Sanatın susturulmuş olmasının altında yatan nedenin ideolojik olduğunu düşünüyorum. Seküler yaşam tarzına düşman olanlar sanata da düşman; bu suskunluk işlerine geliyor, bilerek isteyerek susturmaya devam ediyorlar. Göz yummak olmaz, diz üstü durmayacağız, aksine ayaklarımızın üstünde esaslı bir şekilde dikilip sesimizi yükselteceğiz. 

Nerede olursam olayım, konumum, durumum ne olursa olsun, haksız bir tokadın acısını yüzümde hissetmiyorsam insanlık dersinden sınıfta kalmış olurum. Tokadı kimimiz erken, kimimiz geç hissetmiş olabiliriz ama tokat hepimize atıldı. Tokadın acısını unutmak mümkün değil. Tokat iz bırakacak, gardını alırsan zaman içinde unutulacak. Bize tokat atmaya kalkanları, bizi yok sayanları, yaptığımız işi unutanları unutmayacağız, mücadele edeceğiz. Yok sayılma hissiyatını üzerimizden söküp atacağız. Sanatçılar covid bahanesiyle sürekli tokat yemeye alışmayacak. İtiraz ediyoruz.

"Allah verdi bir gada kime gideyim feryada" özdeyişindeki anne olmayacağız, feryadımızı topluma duyuracağız. 

Müzisyenler, bir yılı aşkın zamandır evine ekmek götüremiyor. Tiyatrolar kapalı olduğu halde vergisini vermeye devam ediyor. Kapanmada da, normalleşmede de yok sayıldık, işimizi yapamaz olduk. Bizi yok sayanları, sanki hiç yokmuşuz gibi unutanları biz de unutmayacağız. Tarih, unutanı, unutmak isteyeni, unutmuş gibi yapanı kaydedecek, bu gerçeği sakın unutmayın. Tarihin belleğine kara leke olarak geçmek istiyorsanız, buyurun ön sıraya, biz tam arkanızdayız, arkada olanların gözü üzerinizde olacak.

Kültür- Sanat hayatına sanatçılar kadar toplum da sahip çıkmalı. Sanat toplum hizmetidir, sanat, hayatın ta kendisidir. Hayatın bir sesi var; o ses müziktir, tiyatrodur, resimdir, heykeldir, sinemadır. Bir aryanın tınısını duyduğunuz an içiniz ısınır, bir türkü sesiyle hayatınız güzelleşir, Shakespeare'in bir tiradı uzun süre düşündürür, Charlie Chaplin'in Şarlo karakteri gülümsemenize sebep olur. Her zaman, en zor koşullarda bile yaratıcılık gücünüzü sanatla sınarsınız. 

Kimin kafasından "sanat şeytan işi" düşüncesi geçiyorsa, bilin ki şeytanla işbirliği yapan kendidir. İnsana yaratıcılık gücü veren bu güçlü kaynağınızın kurutulmasına izin vermeyin. Vermeyelim. Hep birlikte, gün bir şekilde bağıralım:

SAHNELER AÇILSIN.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Gel sen ne çektiğimi bir de bana sor.."