" ACI ÇEKTİRDİĞİNİZ BÜTÜN KIZKARDEŞLERİMİZ HESAP SORMAK İÇİN DÖNDÜ."
Zoom - Canlı oyun
Prodüksiyon- Biteatral
Performans - Ayşe Lebriz Berkem
Dekor- Kostüm Tasarım- Zeynep Erdem
Müzik - Erkan Yalçınkaya
HİKAYELERİMİZ...
Kimin hikayesi? Bütün kadınların, kadın hikayesi duymak isteyenlerin, hepimizin.
Ayşe Lebriz Berkem, hikaye anlatıcısı. Dün sahnede anlatıyordu hikayelerini, günün koşulları gereği, şimdi de Zoomda anlatıyor. Dinleyene her yer tiyatro.
Tuhaf! Alıştım galiba! Oysa alışmak istemiyorum! Tiyatro izlemeden de duramıyorum, alışmakla reddetmek arası bir duyguyla izliyorum. Bu karanlık dönemi sanatsız geçirmek zor geliyor, tuhaf bir ruh haliyle ekrana bakıyor, oyuncunun hikayesine dalıyorum. Bazen yarım kalıyor hevesim, çıkıyorum ekrandan, bazen sonuna kadar ilgiyle izliyorum. İlgiyle izlediğim oyunları yazıyorum, yazarken boşlukları dolduruyorum.
Pandemi başlamadan önce seyrettiğim son oyunlardan biri Ayşe'nin oynadığı "Bir Delinin Güncesi" oyunuydu. Rastlantı bu ya, digitalde izlediğim ilk oyun da Ayşe'nin oyunu oldu. Sanki kaldığım yerden devam ediyormuşum gibi. Sanki zaman donmuş, ben o gecede kalmışım gibi. Sanki tiyatrodan çıkıp eve gelmişim, oyunu bir kez daha kurguluyormuşum gibi. Aslı Erdoğan'ın satırlarından Duygu Asena'nın sözcüklerine savrulmuşum gibi sanki.
Sahnede ya da digitalde, ezilen kadınların sesi olmuş oyuncu, bize onların hikayesini anlatıyor. O bir "oyun kurucu", "oyuncu insan". Yer ve mekanın önemi yok, kadınların sesi her yerden duyulacak.
Başlasın o halde "hikayelerimiz"
İbrahim Ulutaş'ın sunumuyla açılıyor perde. Evet, olamaz mı, ben perdenin açıldığını hayal ediyorum. Ölçüsüz, hesapsız, kendinden beklediği gibi, samimiyetle, yaptığı işin tekniğine uygun oynuyor.
1.Hikaye- Ayfer Tunç "Fehime"
2.Hikaye- Ayşe Lebriz Berkem "Gülfer"
3.Hikaye- Duygu Asena "Nur ya da Yalan"
4.Hikaye- Süreyya Karacabey "Kadın Savaşı Baladı"
Hikayeleri ben anlatmayayım, siz izleyin istiyorum. Artık her şey çok kolay, bir tıkla bilet alıyorsunuz, zamanı gelince linki tıklıyorsunuz, bir bakıyorsunuz oyuncu karşınızda. Trafik yok, kalabalığı yara yara, nefes nefese tiyatroya yetişmek derdi yok, aç karnınızı doyurmak derdi yok, mutfak yanı başınızda, kahve elinizin altında. Zor değil, hiç zor değil! Ah, keşke zor olsa, keşke tiyatro olsa diyor musunuz benim gibi. Diyoruz, özlemle o günleri bekliyoruz. İnsanlık testinin uzadığını hissediyoruz, uzadıkça bunalıyoruz. O halde tıklayalım, izleyelim; yeter ki hikaye anlatmaktan vazgeçmesin birileri.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğin bariz bir şekilde yaşandığı, kadın cinayetlerinin ardı arkasının kesilmediği, taciz ve tecavüzlerin bitmediği bu dipsiz çukur çağında, yeter ki birileri kadınların sesi olsun. Biz o sesi her yerde dinleriz. Digital dünyada duyarız, sahnede duyarız, komşu evden duyarız, yedi düvel öteden duyarız.
İyi ki Ayşe Lebriz Berkem gibi oyuncular var, iyi ki bize hikaye anlatmaktan vazgeçmiyorlar, iyi ki hayata bağlanmamıza sebep oluyorlar. Bize de onları yalnız bırakmamak düşüyor.
Oyun 16 Mayıs Saat: 18.00 de, hem de canlı, Zoom da.
Biletler👇
mobilet.com
Ayşe Lebriz Berkem


Yorumlar
Yorum Gönder